Albit Özel Ürün
Tüm büyük modern bitki koruma ürünleri endüstrisi, bitkileri yabani otlardan, patojenlerden ve zararlı böceklerden korur. Albit, bitkileri çok çeşitli streslerden korunabilmesi için yardımcı olur: kuraklık ve yüksek sıcaklıklar, düşük sıcaklıklar ve donlar, kullanılan bitki koruma ürünlerinden oluşan stres, mekanik hasar (dolu), su basması, toprak kirliliği, beslenme yetersizlikleri.
Mahsulün kalitesinin iyileşmesine yardımcı olur (mikotoksin içeriğini azaltır, buğdayda glüteni arttırır, patates, sebze, meyve ve üzümün pazarlanabilirliğini arttırır), mahsulün olgunlaşmasının hızlanmasına yardımcı olur.
Bitkilere hastalıklardan korunmasında yardımcı olur (kök çürümesi, kahverengi pas, külleme, geç yanıklık, bakteriyoz), kimyasal mantar ilaçlarının etkisini arttırır. Fitopatojenlere bağımlılık yapmaz. Toprak sağlığını iyileştirir, gübre ihtiyacını azaltır.
Abit, bitki gelişim düzenleyici değildir. Albit üretiminde kullanılan şelatlama teknolojisi onu tam teşekküllü bir panzehir etkisi yaratmaya sağlar (herbisitlerin kültür bitkileri üzerindeki fitotoksin etkisini ortadan kaldırması ve yabani otlarla ilgili herbisit özelliklerini etkilemez).
Albit Nasıl Çalışır?
Albit’in şelatlama teknolojisi dünyada eşi ve benzeri olmayan bir yapıya sahiptir.
Kullanılan özel şelatlama sistemi ile varolan besin elementleri, hücre yüzeyinde bulunan bitki NADPH oksidaz sisteminin reseptörlerini aktivliğe geçmesine yardımcı olur. Bitki NADPH oksidaz aktivitesindeki bir artış, yüksek konsantrasyonlarda, ancak bitki için kritik olmayan konsantrasyonlarda süperoksit anyonu ve diğer reaktif oksijen türlerinin (ROT) oluşumuna yol açar. Bu süreç, reaktif oksijen türlerini detoksifiye edebilen bir bitki antioksidan enzim kompleksinin (süperoksit dismutaz, peroksidaz, dehidroksiaskorbat redüktaz, glutatyon redüktaz) ifadesini tetikler. Sonuç olarak, bitki hücrelerinin toplam antioksidan kapasitesi (TAK) 1,4–3,6 kat artar. Bitki hücrelerinde artan bir antioksidan enzim seviyesi ayrıca askorbik asit ve klorofil içeriğinde bir artışa yol açar (kontrol için %100’e kadar bir artış). Bir bitkideki hemen hemen her stres, nihayetinde ROT birikmesine ve klorofilin zarar görmesine yol açtığından, Albit ile ön işleme tabi tutulan bitkiler stres direncini artırmıştır. Kuraklık, yüksek sıcaklık, don, pestisit stresi, kimyasal toprak kirliliği vb. etkenlere karşı tarla koşullarında direncin arttığı görülür. Askorbat bitki boyunca yayılabilir ve ürün ile işlem görmemiş organlarda bile stres direncini artırabilir.
Ürünün etkilemiş olduğu NADPH oksidazın aktivasyonu, süperoksit anyon ve peroksit (bitkiye nüfuz eden patojenlere karşı doğrudan biyosidal etkiye sahip olan) sentezine yol açar ve ayrıca son derece aktif bir sinyal bileşiği olan salisilik asit sentezine neden olur. . Bitkileri hastalıklara karşı bağışıklığını artışında yardımcı olduğu, bitki dokuları çok çeşitli patojenlere karşı spesifik olmayan direnç kazanır (sistemik kazanılmış direnç). Bitki hücrelerinde, patojenlerin gelişimini durduran doğal bileşikler olan fitoaleksinlerin sentezi artar. Örneğin ürün kullanılan üzümlerde %33 daha fazla stilben yapısında fitoaleksin sentezlenir. ürünün bitki boyunca yayıldıklarında fitopatojenler üzerinde doğrudan bir biyosidal etkiye sahip olmaları ve doğal bir sinyal metaboliti olan salisilik asidin yayılmasına neden olması farkıyla, sistemik mantar ilaçların etkisine benzer bir çalışma ortamı olmasına yardımcı olur.
Bitkinin bağışıklık sisteminin artmasına yardımcı olmasında ortaya çıkana, salisilik asit artışı, bitkilerin sürgünlerin ve üretken organlarının hızlandırılmış bir şekilde fazlalaşmasına neden olur, yani gelişimlerini yardımcı olur. ürün bitkiye ayrıca şu şekilde yardımcı olur. Salisilat ve transformasyon ürünleri, belirgin bir fitohormonal (oksin) etkiye sahiptir. İlacın çalışma konsantrasyonlarında ürünün oksinik aktivitesi, 10-6 M indol-asetik asit çözeltisine eşdeğerdir. Bu, hücrelerin gerilmesine, yeni tomurcukların, çiçeklerin ve sürgünlerin oluşmasına ve nihayetinde – verimde bir artışa yol açar.
Ürünün ayrıca, özel şelatlama ile varolan besin elementlerinin rizosfer mikrobiyal topluluğu aracılığıyla bitkiler üzerinde dolaylı bir etki edinmesine yardımcı olur. Tohum uygulaması yapıldığında, ürün sadece bitki reseptörleri üzerinde değil, aynı zamanda rizosfere (toprağın kök kısmı) önemli miktarlarda girer ve bu da bitkilerle ilişkili rizosfer topluluğunda değişikliklere yol açar. Fusarium cinsinin patojenik mikromisetlerinin bolluğunda bir azalma ve biyofungisitlerin ekzojen girişinin bir analogu olan Cladosporium, Trichoderma ve Gliocladium’un bolluğunda (kontrolde %600’e kadar) bir artış görülür. Albit, canlı mikroorganizmalar içermez ve diğer hormonal etkenler içermez; bununla birlikte, doğal mikroflora üzerindeki düzenleyici etkisinden dolayı, Azotobacter cinsi bakteri ve diğer Azot fiksasyonu yapan ajan bakterilerinin bolluğunu arttırır, Azot fiksasyonu, fosfat çözündürme ve tedarikini arttırır. Azotun topraktan ve gübrelerden bitkilere alınması %24-25, fosfor – %26-40, potasyum – %9-20 verimliliğinin artmasına yardımcı olur.